Suriyeliler daha neyi bekliyor?

Abone Ol

Suriyeliler daha neyi bekliyor?


Bugün, Türkiye’deki Suriyeli nüfusu 3,5 milyonun üzerinde. Şu an, Türkiye’de sadece Suriyelilerle değil, aynı zamanda burada doğup büyüyen, Türkçe dışında başka bir dili konuşmayan, asimile olmuş Suriyeli vatandaşları da görüyoruz. Peki, burada mı kalacaklar?


Beşşar Esad’ın iktidarının çöküşü sonrası geçiş dönemi başbakanı yurt dışındaki Suriyeli vatandaşlarına dönün çağrısı yaptı. Belki medyada milyonlarca Suriyelinin akın akın döndüğü algısı oluştu fakat bu durum böyle olmadı.

Bakan Yerlikaya, son birkaç gün içerisinde, günlük ortalama 1.100 ila 1.150 Suriyelinin gönüllü geri dönüş yaptığını belirtti. Fakat ben Suriyelilerin hepsinin temelli yerleştiğini düşünmüyorum.


Büyük kısmı sadece özlemini giderip tekrar döneceği gerçeği de göz önünde bulundurulması gereken bir husus olmalıdır. Her iki tarafın da menfaatlerini göz önünde bulunduran, adaletli ve sürdürülebilir politikalar uygulanmalıdır.


Gerçekçi düşünmek gerekirse, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine çok kısa bir zamanda dönecekleri fikrine de kapılmamalıyız. Bir kısmı gidecektir, evet ama yakın zamanda tekrar dönecekleri çok muhtemeldir.


Temelli yerleşmelerinin önünü açmak adına bir güven ortamı, sosyokrasi düşüncenin hakimiyeti, insan hakları ve özellikle kadın haklarının yasalaştırılması gereklidir. Özet olarak güçlü reformlar getirilmelidir.
Tüm bu unsurlara geçiş, yeni oluşacak Suriye halkı için zorlayıcı olmayacaktır.

Uzun yıllar mülteci yaşamanın belki de avantajlarından bir tanesi de başta Türkiye olmak üzere bulundukları Avrupa ülkelerinden almış oldukları sosyokültürel etkilerdir.
Bu etkiler neticesinde yeni kurulacak olan Suriye’de köklü reformlar yapılırsa, daha hızlı entegre olacaklardır.


Sonuç olarak, yeni Suriye yönetimine ve özellikle Suriye halkına büyük sorumluluk düşüyor. Ülkelerini tekrardan inşa edecek olan bu millet, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemiz için söylediği ve dünyaya ders verecek olan şu sözlerini unutmamalıdırlar: “Ey yükselen yeni nesil, İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz!”