Sınav Kaygısı ve Ebeveyn Tutumları Üzerine Önemli Değerlendirmeler
Sınavlar, öğrenciler için sadece bilgi ölçümü değil, aynı zamanda duygusal dayanıklılık, özgüven ve destek sistemlerinin sınandığı kritik süreçlerdir. Özellikle ergenlik çağındaki öğrenciler, sınavlarla kimlik arayışı, gelecek kaygısı ve toplum baskısının birleştiği yoğun bir dönemi deneyimler.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Temel Eğitim Bölümü ve Nesibe Aydın Okulları Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erten, yaklaşan LGS ve YKS sınavları öncesinde sınav kaygısı ve ebeveynlerin tutumları hakkında şu önemli noktalara dikkat çekti:
Sınav kaygısı, öğrencinin sahip olduğu bilgi ve becerileri sınav anında kullanamamasına yol açan yoğun stres olarak tanımlanır. Bu durum kalp çarpıntısı, mide bulantısı, dikkat dağınıklığı ve ağlama krizlerine kadar varabilir.
Kaygının temelinde, “ya başaramazsam” düşüncesinin yarattığı kabul görmeme, sevilmeme ve yetersizlik duyguları yatar. Bu yüzden ebeveynlerin tutumu, öğrencinin iç sesini şekillendirmede büyük önem taşır.
Aileler çocuklarını motive etmeye çalışırken farkında olmadan baskı unsuru olabilirler. Başarı beklentilerinin sık sık hatırlatılması, kıyaslamalar ve geçmişe yönelik “biz senin yaşındayken” tarzı ifadeler, çocukta eleştirel bir iç ses oluşturabilir.
Sınav döneminde öğrencinin en çok ihtiyaç duyduğu şey, anlaşılmak ve duygularının kabul edilmesidir. Ebeveynin sınavı nasıl yorumladığı, çocuğun bakış açısını doğrudan etkiler.
Ebeveynler, çocuğu sadece sınav sonucu üzerinden değerlendirmek yerine, gösterdiği çaba, disiplin ve sabrı ön planda tutmalıdır. Böylece öğrenci kendini değerli hisseder ve sınavları hayatının merkezi olarak görmez.
Güven duygusu, sınav kaygısını yönetmede kritik bir faktördür. Bu güven, sadece çocuğun kendine değil, ailesinden hissettiği koşulsuz destekle de sağlanır. “Başarırsan yanındayım” değil, “her koşulda yanındayım” mesajı baskıyı azaltır ve kaygının kontrolünü kolaylaştırır.
Sınavların hayatın sadece bir parçası olduğu, ne sonu ne de tamamı olduğu unutulmamalıdır. Asıl başarı, sınav sonrasında da kendine güveni koruyabilmek ve her deneyimden ders çıkarabilmektir.
Nesibe Aydın Okulları Bilim Kurulu Başkanı Prof. Gökçe, çocukların sadece akademik başarılarının değil, duygularının da anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.