Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 15. Uluslararası Kocaeli Kitap Fuarı, edebiyat ve düşünce dünyasının güçlü ismi Nurullah Genç’i ağırladı. Akçakoca Salonu’nu tamamen dolduran dinleyiciler, sadece bir şiir buluşmasına değil, insanın ruhuna dokunan derin bir anlatıya tanıklık etti. Genç’in “Taşları Yerinden Oynat” başlıklı söyleşisi, salonda hem derin bir sessizlik hem de güçlü alkışlarla yankı buldu.
“Gazze’de atılan taş, zulmün duvarlarına çarptı”
Söyleşisine “Nereden Bileceksin?” adlı şiiriyle başlayan Nurullah Genç, ilk cümlesiyle salonda güçlü bir bağ kurdu:
“Kuşların dili olur da taşların dili olmaz mı?”
Konuşmasının en çarpıcı bölümü ise, Gazze’deki bir çocuğun attığı taş üzerinden verdiği mesajdı:
“Gazze’de bir çocuğun küçücük elleriyle fırlattığı taş, sadece bir taşa değil, zulmün duvarlarına çarptı. O taş, dünyanın taşlarını yerinden oynattı.”
Bu sözlerle dinleyicilerin yüreğine dokunan Genç, “Her birinizin yüreğinden onlarca taş fırladı. O taşlar, Ebabil kuşlarının taşıdığı davanın taşlarıdır” diyerek salonda duygusal bir hava yarattı.
“Medeniyet yolun ortasındaki taşı kaldırmaktır”
Sadece siyasi ya da toplumsal değil, bireysel ahlâkın da bir parçası olan medeniyet kavramını taş metaforuyla anlatan Genç, çocukluğundan bir örnek vererek izleyicilere şu sözlerle seslendi:
“Babam yolun ortasındaki taşı temizlerdi. Derdi ki ‘kuzular geçecek, ayakları incinmesin.’ O taş bir sadakaydı.”
Genç, bu anekdot üzerinden medeniyetin sadece binalarda değil, anlamda, niyette ve küçük davranışlarda gizli olduğunu hatırlattı.
“Kibir taşı, insanın içindeki en ağır yüktür”
Konuşmasında insanın iç dünyasına da ayna tutan Nurullah Genç, kibir kavramına şu sözlerle değindi:
“Kibir taşı en ağır taşlardan biridir. Mevkiyle, şöhretle insanı değerlendirirseniz, insanlığınızı kaybedersiniz.”
Genç, İngiltere’de yaşanmış gerçek bir olay üzerinden medeniyetin sadece görünüşle ölçülmeyeceğini anlattı. Çirkin kadın yarışmasına zorla dahil edilen Mary Ann Webster’in trajik hikâyesini aktaran Genç, “Bizim medeniyetimiz, o kadına sadaka taşı gibi kucak açardı” dedi.
“Hacerü’l-Esved birlik taşıdır”
Söyleşinin sonunda Hz. İbrahim’in Kâbe’ye koyduğu Hacerü’l-Esved taşına dikkat çeken Genç, bu taşın sadece tavafın başlangıç noktası değil, ümmetin ortak ideali ve birliğinin simgesi olduğunu vurguladı.
“Bugün Müslümanlar birbirleriyle kavga ederken o taşı unutuyor. Oysa Hacerü’l-Esved, geçmişi olduğu kadar geleceği de taşır.”
Alkışların arasında sessizlik
Söyleşinin ardından salonda uzun süre alkışlar yankılandı. Ancak en az alkışlar kadar etkileyici olan bir şey daha vardı: Sessizlik. Dinleyiciler, duyduklarını sindirmeye çalışır gibi bir süre konuşmadı. Nurullah Genç’in taşlardan başlayıp gönüllere ulaşan bu anlatısı, fuarın en unutulmaz anlarından biri olarak hafızalara kazındı.
Söyleşi sonunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Genç’e teşekkür plaketi takdim edildi.