15. Uluslararası Kocaeli Kitap Fuarı, bu yıl “Anadolu Mayası” temasıyla kültürel değerleri merkeze alarak, okur-yazar buluşmalarına ev sahipliği yapıyor. Her yıl olduğu gibi yine geniş katılım ve güçlü içeriklerle dikkat çeken fuarda, yazar Prof. Dr. Gönül Kaya Özbağ gerçekleştirdiği söyleşide, modern yaşamın yalnızlaştırıcı etkilerine ve aile yapısındaki dönüşüme odaklandı.
Süleyman Paşa Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte salon tamamen dolarken, Özbağ’ın anlattıkları dinleyicilerde derin düşünceler uyandırdı.
“Mutluluk Paradoksunun Esiriyiz”
Konuşmasında refah seviyesi yüksek ülkelerde antidepresan ve intihar oranlarının artışına dikkat çeken Prof. Dr. Özbağ, bu durumun modern toplumlarda bireyin mutluluğu kazanımlarla eşleştirmesinden kaynaklandığını belirtti.
“Her 10 dakikada bir Amerikalı intihar ediyor. Oysa mutluluk yalnızca maddi refahla ölçülemez. Gerçek huzur, aidiyet ve anlam duygusuyla mümkün olur,” diyen Özbağ, bu çarpıcı örneklerle mutluluk paradoksuna işaret etti.
“Kalabalıklar İçinde Yalnızlaştık”
2024 yılında “kalabalık yalnızlık” ifadesinin yılın kelimesi seçildiğini hatırlatan Özbağ, gençlerin çevrimiçi platformlar üzerinden kimlik ve değer oluşturmaya çalıştığını söyledi.
“Teknoloji hedonizmine maruz kalan aile yapısı, artık ortak değer üretmekte zorlanıyor. Büyük aile yapılarında çocuk, sadece anne babadan değil, aile büyüklerinden de terbiye alırdı. Bugün çekirdek aileye geçişle birlikte çocuk, yalnızlaştı ve dijital dünyanın içine hapsoldu,” dedi.
Bu sözleriyle, toplumsal dönüşümün bireyler üzerindeki etkisini vurgulayan Özbağ, kalabalık aile yapılarının yeniden düşünülmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Helikopter Ebeveynler, Çocukları Zorluklardan Koruyor Ama…”
Söyleşide modern ebeveynlik anlayışını da değerlendiren Özbağ, günümüzde anne babaların çocukları üzülmesin diye sürekli onların önünü açtığını söyledi.
“Helikopter ebeveyn modeli, çocukların hayatla mücadele etme becerisini köreltiyor. Oysa insan, konfor alanının dışına çıktığında gelişir,” diyen Özbağ, gençlerin iş hayatına yeterince hazır olamamasını da bu duruma bağladı.
Ailelerin iyi niyetle yaptıkları müdahalelerin, gençlerin dayanıklılığını ve özgüvenini olumsuz etkilediğini vurguladı.
“Kalifiye Nesil Yetiştirmek İçin Denemeye Alan Açılmalı”
İş dünyasının, gençleri “dayanıksız ve istikrarsız” olarak nitelendirmesine de değinen Özbağ, bunun temelinde eğitim sisteminden çok yaşam pratiği eksikliği olduğunu söyledi.
“Gençleri iş hayatına hazır hale getirmemiz gerekiyor. Ama önce onların hata yapmasına, denemelerine izin vermeliyiz. Tecrübe, doğrudan doğruya deneyimle kazanılır,” ifadeleriyle dinleyicilere önemli bir mesaj verdi.
Söyleşi sonunda katılımcılar, konuşmanın ardından yazarla birebir sohbet etme ve kitaplarını imzalatma imkânı buldu.
