Yine sallandık. Yine korktuk.
Türkiye, fay hatlarının üzerine kurulmuş bir ülke.
Bu bilgi kimse için yeni değil.
Peki o zaman neden her depremde "hiçbir şey olmamış gibi" hazırlıksız yakalanıyoruz?
Deprem gerçeği yine tokat gibi yüzümüze vurdu.
Ama ne yazık ki biz bu tokattan ders çıkarmakta zorlanıyoruz.
Sanki her defasında "bize bir şey olmaz" inancına sığınıyoruz. Oysa olur. Oldu. Olacak da...
Bilim insanları yıllardır uyarıyor:
"Faylar hareketli, büyük bir deprem kapıda." Marmara, Doğu Anadolu, Ege…
Türkiye’nin neredeyse tamamı risk altında.
Bu uyarılar ne zaman gündeme geliyor? Ancak deprem olduktan sonra.
Sonrası malum… Unutulmaya terk edilen acılar, yarım kalan hayatlar, ve yine "bu son olsun" temennileri.
Sorumluluk kimin?
Denetimsiz binalar, çarpık kentleşme, kadercilik...
Deprem öldürmez; ihmal, cehalet ve sorumsuzluk öldürür.
Sadece devletten beklemek de yetmez.
Vatandaş olarak biz de hazırlıklı mıyız?
Deprem çantamız hazır mı?
Toplanma alanlarını biliyor muyuz?
Binalarımız ne kadar sağlam?
Yoksa hâlâ dua ile önlem alabileceğimizi mi sanıyoruz?
Artık gerçeklerle yüzleşme zamanı.
Deprem, bu coğrafyanın bir gerçeği.
Onu yok saymak, sadece zamanı geldiğinde daha fazla can kaybı demektir.
Bu gerçekle yaşamayı öğrenmek, sadece bilimsel değil, toplumsal bir zorunluluk.
Uzmanlar,. 6,2’lik bir depremin, İstanbul açıklarındaki ana fay hatlarında biriken enerjiyi boşaltmaya yetmeyeceği belirtiliyor.
Sonuç olarak, Marmara’daki bu son deprem, beklenen büyük İstanbul depremi değil.
Uzmanlar deprem tehlikesinin hâlâ çok ciddi bir gerçeklik olduğunu hatırlatıyor.
Kent yöneticilerinin acilen bina ayırmaksızın depreme dayanıklılık testlerini yaptırması, gerekirse maddi destek sunması gerekiyor.
Yıllar geçti ama 17 Ağustos 1999'da yaşanan büyük felaketi hala hafızamızdan silemedik.
Kocaeli, Gölcük, Derince, Değirmendere…
O gece sadece binalar değil, hayatlar da yerle bir oldu.
Bilim insanları net: Yeni bir Marmara depremi artık “olursa” değil, “ne zaman” sorusuyla anılıyor.
Peki Kocaeli bu büyük sarsıntıya hazır mı?
Kocaeli, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın tam üzerinde yer alıyor.
1999’da bu hattın kırılması sonucu yaşanan deprem, 7.4 büyüklüğündeydi.
Marmara Denizi’nin içinde beklenen büyük deprem, yine bu hattın üzerinde olacak.
Ve bu, doğrudan Kocaeli’yi etkileyecek.
Uzmanlar, bu olası depremin Kocaeli’de ciddi hasar yaratabileceğini söylüyor.
Yeni yapılan binaların daha dayanıklı olduğu söylense de, 1999 öncesi yapılmış binlerce yapı hala ayakta.
Yıkılmayı bekleyen, güçlendirme çalışmaları yapılmamış yapılar var.
Kent yöneticileri artık tüm etkinlikleri iptal etmeli
Kocaeli'de tek gündem deprem olmalı!
Unutmayalım: Deprem değil, hazırlıksızlık öldürür.