Kendinize inanmadığınızda ne olur?
Kendinize inanın, inanmazsanız hiçbir şey işe yaramayacak…
Tipik olarak, kendilerine güvenmeyen kişiler seçim yapmada zorluk çekerler ve genellikle iki eşit derecede olumlu seçenek arasında seçim yapamazlar. Mücadele, hangi kararın en iyi olacağıyla ilgili olmaktan çok, yeteneklerine olan güvensizlikleriyle ilgilidir.
Hayat zorluklarla doludur ve yüksek düzeyde öz yeterlilik, bu zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Yeteneklerinize olan inancınız, ne kadar motive olduğunuzu, kendiniz hakkında nasıl hissettiğinizi ve hedeflerinize ulaşmak için ne kadar çaba harcadığınızı tahmin edebilir.
ABD başkanlarının en önemlilerinden biri olan ve bir suikast sonucu hayatını kaybeden John F. Kennedy ‘nin çok güzel bir söylemine rastladım.
Diyor ki
‘’ Tanrıya veya bir yaşam değerine minnettarlığımızı ifade ederken, en büyük takdirin sözcükleri söylemek değil, sözcüklere göre yaşamak olduğunu asla unutmamalıyız’’
Kısacası olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın Peygamberimizin müjdesi olan ‘“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” Söyleminde, hedefine inanarak yola çıkıp fethettiği gibi bir güçlü inancın peşinden koştuğunda, inanç sizi o hedefe götürecektir. Ancak inandığınızı eyleme dönüştürmezseniz hiçbir işe de yaramayacaktır.
Yaşamımın her evresinde kendime inanan bir insan olduğumu hissetmişimdir. Bu duygumu hiç azaltmadım. Bu özellik kısmen benim kim olduğumu, kısmen de hayatım boyunca beni destekleyen en yakınlarımın ve sayısı çok az olan arkadaşlarımın bir sonucudur. Nereden gelirse gelsin, sadece minnettar olduğum şeylerden bahsetmemi değil, aynı zamanda onları yaşamamı da sağlayan bir özellik olarak değerlendirmekteyim.
Başarılı insanlarla başarısız insanlar arasında fark ettiğim en büyük fark, zekâ, fırsat veya kaynaklar değildir. Hedeflerini gerçekleştirebileceklerine olan inançları, azimleri ve çalışmaları onları umdukları yerlere veya en yakın konumlara eriştirmektedir.
Hepimiz kırılganlık, belirsizlik ve başarısızlıkla uğraşırız. Bazılarımız yılmadan ve yorulmadan yine de ilerlersek, o zaman bunun üstesinden geleceğimize güveniriz.
Sürekli söylediğim bir şey vardır.
Kendinize inandığınızda bu inancınız diğerlerine göre fark yaratır. Zekaya, fırsata veya kaynaklara ihtiyacınız yoktur. Sadece kendinize ait olan güçlü bir inanç sizi istediğiniz yere vardıracaktır.
Örneğin yaşamınızdaki bazı şeylerin değişiminin sizin için mümkün olacağına inanıyor musunuz? Eğer inanıyorsanız bu temel güç sizin tüm yapı taşlarınızı sağlamlaştıracaktır.
İnsanların gelişmesinin mümkün olduğuna inanıyoruz. Etrafınızdaki dünya ortalamayı kabul etse bile kendi hayatınızda çıtayı yükseltmenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Kendimize ve birbirimize inanıyoruz. Daha iyi sağlık, daha fazla mutluluk veya daha anlamlı bir iş istiyorsanız bunları gerçekleştirebileceğinize inanıyoruz.
Güçlü olan inanç yüzünden, kendimizi belirsiz hissettiğimizde bile yeni şeyler denemeye, test etmeye istekliyiz. Yeni şeylerin işe yarayabileceğine inanmıyorsanız, o zaman herhangi bir ilerleme kaydetmeniz zordur. Fikirler ne kadar iyi olursa olsun, eğer siz inanmazsanız sizin için hiçbir şey işe yaramayacaktır. Daha da önemlisi, kendinize inanmazsanız hiçbir şey işe yaramayacaktır.
Bir kez daha bu güçlü duyguyu hatırlatmak istedim.
İnanın, başaracaksınız. Olmaz ve zor dediğiniz her şey ‘’olmaz ve zordur’’
Onu kolay yapacak olan siz ve sizi destekleyen güçlü yandaşlarınız olmalıdır.
Kalın sağlıcakla;
Sinan Bayraktar 6 Şubat ’25