İzmir’in Urla ilçesine bağlı Barbaros Köyü, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından düzenlenen “Best Tourism Villages” programı kapsamında “Dünyanın En İyi Turizm Köyü” seçildi.
Köy, özellikle sürdürülebilir turizm uygulamaları, çevre ve kültürel mirasa duyduğu saygı, yerel üretimi desteklemesi ve sosyal dayanışma odaklı yapısıyla bu prestijli ödüle layık görüldü. UNWTO’nun uluslararası düzeyde yürüttüğü bu program, dünya genelinde kırsal destinasyonların tanıtımına katkı sağlamayı ve iyi örnekleri öne çıkarmayı amaçlıyor.
Oyun ve oyuncak festivali, taş evleri ve zeytinyağı üretimiyle fark yarattı
Barbaros Köyü, geleneksel taş mimarisiyle geçmişin izlerini taşırken, el yapımı ürün pazarı, zeytinyağı üretimi, el sanatları ve özellikle son yıllarda dikkat çeken Barbaros Oyuk Festivali (Oyun ve Oyuncak Festivali) ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Köydeki üretici kadınların el emeği göz nuru ürünleri, yerel pazar kültürüyle buluşurken, doğayla iç içe sürdürülebilir bir yaşam biçimi öne çıkıyor. Köy aynı zamanda Türkiye’nin “yavaş şehir” (cittaslow) felsefesine uygun yapısıyla da uyum gösteriyor.
Yerelden küresele örnek bir başarı
UNWTO’nun değerlendirme kriterleri arasında sürdürülebilir kalkınma, kültürel mirasın korunması, çevresel etki, sosyal kapsayıcılık ve turizm politikalarının yerel kalkınmaya etkisi gibi başlıklar yer alıyor. Barbaros Köyü, tüm bu kriterlerde gösterdiği başarıyla ödül almaya hak kazandı.
Bu unvan sayesinde köyün uluslararası alanda tanınırlığı artarken, bölge turizmine ve ekonomik gelişimine de önemli katkı sağlanması bekleniyor. Ayrıca ödül, Türkiye’nin kırsal turizm potansiyelinin küresel ölçekte tanıtılması açısından da büyük önem taşıyor.
Türkiye’den ödül alan sayılı köylerden biri
Barbaros Köyü, Türkiye’den bu unvanı alan sayılı köylerden biri olarak kayıtlara geçti. Daha önce benzer başarıları elde eden az sayıda yerleşim yeri bulunurken, Barbaros’un bu listeye dahil edilmesi hem İzmir hem de Türkiye adına önemli bir gurur kaynağı oldu.
Uzmanlara göre, bu başarı, kırsalda yaşayan toplulukların kendi değerleriyle ayakta durabileceğinin ve kalkınmanın yalnızca büyük şehirlerden ibaret olmadığının güçlü bir göstergesi.