Karaciğer yetmezliği nedeniyle üç yıldır hastalıkla mücadele eden 15 yaşındaki Ahmet Eren Timurtaş’a, kadavra listesine girdikten yalnızca iki gün sonra İngiltere’den Antalya’ya tatile gelen 10 yaşındaki bir çocuğun ölümü sebebiyle bağışlanan organı nakledildi. Anne Handan Timurtaş, "Oğlum, ’ben kardeşim için, sizin için ve bana can olan o tanımadığım çocuk için yaşayacağım’ dedi, hayata böyle tutundu" derken, Ahmet Eren de "Arkadaşlarım gibi sokakta oynayabileceğim" diyerek sevincini paylaştı. Operasyonu yapan Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu ise, "Bu kadar kısa sürede organ çıkması çok nadir, bağışın önemini bir kez daha gördük" ifadelerini kullandı.
Üç yıldır karaciğer yetmezliğiyle mücadele eden 15 yaşındaki Ahmet Eren Timurtaş, organ bağışıyla yeniden hayata tutundu. İstanbul’da yaşayan Timurtaş, ailesiyle birlikte 11 Ağustos’ta Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu. Ancak anne ve babanın testleri uygun çıkmadı. Sağlık Bakanlığı Karaciğer Bekleme Listesi’ne alınan Ahmet için tek umut, bağışlanacak bir kadavra organıydı.
12 Ağustos’ta Antalya’ya tatile gelen 10 yaşındaki İngiliz bir çocuğun beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından ailesi organlarını bağışladı. Yapılan incelemede karaciğerin Antalya’daki üç çocuğa uygun olduğu belirlendi. İlk sıradaki 2 yaşındaki hasta için organ büyük geldi, ikinci sıradaki 9 yaşındaki hasta ailesiyle şehir dışında olduğu için yetişemedi. Sıra üçüncü sıradaki Ahmet Eren’e geldi. O sırada ailesiyle birlikte dostlarının yanında moral bulmak için Isparta’da bulunan çocuk, hemen hastaneye getirildi. Bir gün önce tüm testleri yapıldığı için vakit kaybedilmeden operasyona alındı.
"Bu kadar kısa sürede çok nadir"
Operasyonu gerçekleştiren Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu, nakil sürecini şöyle anlattı:
"11 Ağustos’ta geldi, 13 Ağustos’ta nakil yaptık. Ahmet, 15 yaşında genç bir hastamız. Yaklaşık 3 yıldır otoimmün hepatit tanısıyla tedavi alıyordu. Son dönemde siroz ve komplikasyonları gelişmişti. Anne ve babanın testleri uygun çıkmayınca, kadavra listesine aldık. Bu kadar kısa sürede organ çıkması çok nadir. Yurt dışından gelen bir turistin beyin ölümünün gerçekleşmesi ve organlarının bağışlanmasıyla Ahmet’e nakil gerçekleştirdik. Ve 10 gün sonra taburcu ettik. Şu an sağlığına kavuşmuş durumda. Ülkemizde bağış oranı düşük, maalesef yüzde 90 canlıdan, yüzde 10 kadavradan yapılıyor. Avrupa ve Amerika’da bunun tam tersi. Kadavra bağışını artırmamız gerekiyor. Ahmet gibi gençlerin ve çocukların yeniden sağlığına kavuşabilmesi için bağış çok önemli."