Huzuru yönetelim

Abone Ol

Son dönemlerde en çok konuştuğumuz konuların başında mutsuzluk ve huzursuzluk geliyor.
Neden huzur bozuk ,neden mutsuz oluyoruz sorularının cevaplarını sürekli arayan bir toplum durumuna geldik.
İnsanların en çok aradığı huzur iken neden huzursuzluk çıkar ve insanoğlu yaşamdaki kendi habitatını niye bozar soruları da tüm arayışlara eşlik eder.
Yaşam koşullarının zorlaştığı dönemlerde hayata tutunmaya çalışan ve büyük kesimi gelir dağılımındaki adaletsizlikten etkilenen insan kitleleri giderek çoğalırken ,kendi rahat ve huzur ortamını yaratan bir kesim kitleler huzuru ve mutluluğu bu kesime çok görüyor ve kendi doğruları ile yönetiyor.
Kendi sistemlerini oluşturan güç odakları,her kesim canlının yaşam alanlarını bozuyor ve mutsuzluğu bir koşul olarak oluşturuyor
Bunu neden yapıyorlar?
Çünkü bunu yaparak,bozdukları huzur ortamlarının dağılmasına neden olarak kendi rahat ortamlarını daha da güçlendiriyorlar.
Rakip diye gördükleri her kesimi güçsüz kılarak kendileri güçlü halde kalıyorlar
Peki ,mutlu ve huzurlu olmaya ,kendi konfor alanlarını yöneterek sağlıklı yaşam isteyen kesimler neden bunu oluşturamıyor sorusunun da cevabını vermeye çalışacağım.
İşin esasında dünya yönetim sisteminin kuralları çalışıyor.
Dünyayı yöneten ve her alana sahip olmaya çalışan ekonomik güçler bu ideallerini devam ettirmek için gereken neyse yapıyor.
İşte onlar için gerekenlerin yapılması dünyanın diğer kesimlerini mutsuz ve huzursuz etmeye devam ediyor çünkü onlar bu mutsuzluktan ve huzursuzluktan besleniyor.
Nasıl huzuru yönetmek bir sanat ise ,huzursuz ederek yönetmek de beceri olsa gerek
Huzursuz ve mutsuz olanlar kendi koşullarını olumluya çevirmek için uğraşı verirken büyük özveriler yaparak,hatta ekonomik değerleri hareket ettirerek sistemi oluşturduklarını düşünen diğer kesimdekiler, bir de bakarlar ki kendilerine değil diğerlerine yardım ediyor konumuna düşerler.
Farkına vardıklarında ellerindeki değerleri azalmış ,yaşam koşulları berbat olmuş,huzurları kalmamış bir toplum olduklarını görürler.
Huzurun ve mutluluğun kalıcılığı için birliktelik,dostluk,kardeşlik ve duygusallık ile birlikte aidiyet gerektirir.
Kendini ait oldukları toplumun tam bir üyesi olan gören topluluklardaki bireyler mutlu ve huzurlu olurlar
Huzurumuzun bol,sağlığımızın daim,mutluluğumuzun sonsuz olması dileklerimle
Kalın sağlıcakla