Kadınlarda ve erkeklerde yaygın olarak görülen, ciddi enfeksiyon ve bazı kanser türlerine neden olan HPV (Human Papilloma Virüsü) hakkında önemli açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, Türkiye’de HPV’ye karşı yerli aşı geliştirme sürecinin devam ettiğini ve aşının bu yıl sonunda aşılama programına dahil edilerek ücretsiz uygulanacağını duyurdu.
HPV’nin cinsel yolla bulaştığını ve rahim ağzı, penis, gırtlak gibi bölgelerde kanser oluşturabildiğini belirten Prof. Dr. Buyru, 2006 yılından bu yana kullanılan HPV aşılarının, virüsün en yaygın 9 tipine karşı yüksek koruma sağladığını söyledi. Buyru, “HPV’ye karşı geliştirilen bu aşı, birçok ülkede ücretsiz olarak uygulanıyor ve bu ülkelerde virüse bağlı hastalıklarda ciddi düşüş yaşanıyor. Türkiye’de de benzer bir adım atılması sevindirici” dedi.
Türkiye’de bu yıl sonuna doğru aşının, 13 yaşından itibaren ücretsiz ve yerli üretim olarak uygulanacağı bilgisi verildi. Buyru, aşının toplum sağlığı açısından büyük bir kazanım olduğunu ifade ederek, “Bu adım, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere HPV’ye bağlı hastalıkların önlenmesi açısından çok değerlidir. Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz ve yerli üretim hedefi, toplum sağlığına doğrudan katkı sunacaktır” diye konuştu.
Prof. Dr. Buyru, HPV aşısının 9 yaşından itibaren hem kız hem erkek çocuklara uygulanabildiğini belirterek, özellikle cinsel aktivite başlamadan önce yapılan aşının bağışıklık sisteminde daha güçlü bir koruma sağladığını söyledi. Aşının, 15 yaşından küçük bireylere iki doz, 15 yaş ve üzeri bireylere ise üç doz şeklinde uygulandığını belirtti.
Aşının başlangıçta yalnızca 27 yaşına kadar yapılmasının önerildiğini, ancak artık 47 yaşına kadar bağışıklık sağlanabildiğinin kabul edildiğini ifade eden Buyru, “Virüsle temas etmeden önce yapılan aşı, yüzde yüze yakın koruma sağlıyor. Toplum bazında yaygınlaşırsa tıpkı çiçek hastalığında olduğu gibi HPV de tamamen ortadan kaldırılabilir” dedi.
HPV taramaları konusunda da önemli bilgiler veren Buyru, Aile Sağlığı Merkezleri ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri'nde (KETEM) yapılan testlerin değerine dikkat çekti. Bu testlerle kadınlardan alınan örneklerde HPV saptanmadığı takdirde, 5 yıl boyunca yeniden test yapılmasına gerek kalmadığını söyleyen Buyru, bu durumun hem hasta açısından konfor sağladığını hem de sağlık sistemine katkı sunduğunu belirtti.
Rahim ağzı kanserinin en çok gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü aktaran Buyru, bunun başlıca sebebinin yetersiz tarama programları olduğunu ifade etti. Türkiye’de aşılama ve tarama çalışmalarının yaygınlaştırılmasıyla HPV kaynaklı hastalıkların tamamen ortadan kaldırılabileceğine inandığını dile getirdi.