Her şeyin sorumlusu kalabalık

Abone Ol

Bu yazımıza soru ile başlamadım.
Şimdi sorup cevap vermeye çalışacağım
Herşeyin sorumlusu kalabalık mı acaba?
Dünya nüfusu 40 yıl önce yani 1984 yılında yaklaşık 4,8 milyar, Birleşmiş Milletler raporuna göre bugün ise 8,2 milyara ulaşmış durumda.
Bunun içerisinde aynı dönemlerde 48,1 milyondan 86,3 milyona ulaşan Türkiye nüfusu da var
1984 yılında m2 ye düşen insan sayısı iki katına çıkmış ve yaşam koşullarındaki paylaşım zorlanmaya başlamış.
Düşünün ki yaşadığınız bölgede o yıllarda böyle bir azlıkta yaşarken mevcut olan kaynaklar, şimdi daha fazla kişi ile paylaşılmak zorunda kalıyor.
Siyasi düşünceler açısından artan insan ve iş gücü bir ülkeye gelişim sağlar.
Evet bu teori doğrudur ancak o güç doğru yönetilmediği takdirde güçsüzlüğe ve kaos a döner.
Tıpkı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin durumu gibi.
Ancak bu artışı doğru yönettiğinizde ise kalkınır ve refah düzeyi yüksek toplum olursunuz.
Çokluğu yedirip içeremez ve doğru eğitemezseniz o zaman meşhur özdeyişimiz devreye girer.
“Nerede çokluk,orada bolluk” özdeyişi yerini ters söylemlere bırakır
Artan nüfus,gerileyen eğitim ,azalan kaynaklar ve bu kaynaklara erişim için canlı yaşamını tehdit eden sanayi ve teknolojik gelişimlerde bu çokluk teorisini ters yönde bozacaktır.
Kontrol edilen güç, güçtür
Kontrolsüz ve denetimsiz güç tehlikedir.
Yaşamın her değerinde artanı kontrol,azalan ise denetlemek konfor alanlarımızı sağlıklı hale getirecektir.
Kalın sağlıcakla