Kültür ve edebiyat dünyasında sessiz ama derin bir iz bırakan isimlerden biri olan Hanzade Özerten Urul, 45 yaşında hayatını kaybetti.
KİMDİ HANZADE URUL?
Hanzade Özerten Urul, kültür, edebiyat ve iletişim dünyasında sessiz ama derin izler bırakmış bir isimdi. 1979 yılında dünyaya gelen Urul, İstanbul’da başladığı kariyer yolculuğunu son yıllarda Bodrum’da sürdürüyordu. Yazarlığın yanı sıra iletişim danışmanlığı da yapan Urul, özellikle kültürel projelerde, dijital medya üretiminde ve sosyal sorumluluk alanlarında aktif roller üstlendi. Kendine özgü kalemiyle tanınan Hanzade Urul, insan hikâyelerine, özellikle de kadınların yaşadığı içsel çatışmalara, toplumsal sıkışmışlıklara ve bireysel dönüşümlere odaklanıyordu. Yazıları çeşitli dijital yayınlarda, dergilerde ve projelerde yer aldı. Hayata ve insana dokunan üretimleriyle tanınan Urul, sessizliğini edebiyatla bozan bir isim olarak hafızalarda kaldı.
HANGİ KİTAPLARI VAR?
Hanzade Özerten Urul’un adı, en çok iki kitabıyla anıldı: “İtiraf” ve "Mordan öte kadınlar" Bu iki eser, onun yazarlık çizgisinin temel taşlarını oluşturuyordu. “İtiraf” daha çok bireysel yüzleşmeleri konu alırken, “Mordan Öte Kadınlar” kitabı, kadınların hayatla, toplumla ve kendileriyle olan ilişkilerine ışık tutan çok katmanlı bir anlatı sunuyordu. Okuyucularıyla güçlü bağ kuran dili, abartıdan uzak ama derinlemesine sorgulayan yapısı sayesinde dikkat çekti. Urul’un edebiyat anlayışı, gösterişten uzak ama duygusal yoğunluğu yüksek bir zemine dayanıyordu.
HANZADE ÖZERTEN URUL NEDEN HAYATINI KAYBETTİ?
Hanzade Özerten Urul’un hayatı, 24 Ocak 2025’te yaşanan trajik bir olayla geri dönülmez biçimde değişti. Eşi Emre Urul ile birlikte sahte içki nedeniyle zehirlenen yazar, metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Önce Bodrum Devlet Hastanesi’ne, ardından Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Durumu ağırlaşınca özel bir hastaneye alındı ve burada yoğun bakım tedavisi başladı. Yaklaşık 9 ay boyunca yaşam mücadelesi verdi. Ancak tüm çabalara rağmen, 28 Eylül 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Eşi Emre Urul ise tedavinin ardından taburcu edildi. Olay sonrası yapılan soruşturmada, sahte içkinin Ankara’dan temin edildiği ortaya çıktı. 26 Ocak’ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan iki kişi tutuklandı. Bu gelişme, Türkiye’de son yıllarda artan metil alkol kaynaklı zehirlenmelere dikkat çeken bir başka acı örnek olarak kayda geçti.
CENAZESİ NEREDE VE NE ZAMAN DEFNEDİLDİ?
Hanzade Özerten Urul için son veda, 28 Eylül'de, 9 ay süren yaşam savaşını kaybetti, ertesi gün Ortakent Kerem Aydınlar Camisinde kılınan namazın ardından toprağa verildi. Törene ailesi, yakın dostları ve onu tanıyan sevenleri katıldı. Kılınan namazın ardından Urul’un naaşı, Bitez Mezarlığı’na defnedildi. Edebiyat dünyasından pek çok isim, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla üzüntülerini dile getirdi. Urul, hem bir yazar hem de bir dost olarak geride iz bıraktı.
ARDINDA NE BIRAKTI?
Hanzade Özerten Urul’un ardından kalan sadece iki kitap değil; aynı zamanda bir duruş, bir bakış ve bir yaşam anlayışıydı. Sessiz ama kararlı duruşuyla, üretimleriyle ve insan merkezli yaklaşımıyla, küçük çevrelerde büyük etkiler bıraktı. Onun hikâyesi; yarım kalan cümlelerin, söylenememiş duyguların ve yaşanmayı bekleyen hayatların sembolü gibi. Bu yönüyle, sadece bir kayıp değil, aynı zamanda bir hatırlatma: Yaşamın ne kadar kırılgan, edebiyatın ne kadar yaşatıcı olduğunu yeniden düşündüren bir hatırlatma…