CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Zeytin ve Maden Kanunu olarak tanımlanan torba yasa teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde eleştirdi. Gürer, teklifte çevresel etki değerlendirmesinin esnetildiğini, maden alanlarının genişletilmesinin serbest bırakıldığını, mera alanlarının ve kırsal yaşamın tehdit altında olduğunu söyledi.
Gürer, “Bu kanun teklifi, çevreye ve doğaya zarar veren bir anlayışın ürünüdür. Ranta açık kesimlerin faydalanacağı, acele kamulaştırmayı kolaylaştıran, meraların ve zeytinliklerin geleceğini tehdit eden bir düzenlemedir” diyerek yasanın geri çekilmesini talep etti.
“Meralar bitiyor, hayvancılık çöküyor”
Gürer, 1940’ta 44 milyon hektar olan mera alanlarının günümüzde ne kadar olduğunun bile bilinmediğini vurgulayarak, “2001’den beri tarım sayımı yapılmadı. Organize sanayi bölgeleri, enerji santralleri derken mera hayvancılığı yok edildi. Bu yasa, kalan meraların da enerji yatırımları için açılmasını sağlayacak. Sonuç: pahalı et, yetersiz süt ve artan sorunlar” dedi.
“Zeytinliklerin karası, kömür karasından değerlidir”
Zeytinliklerin korunması gerektiğini vurgulayan Gürer, “Kömür bizim karnımızı doyurmaz. Aydınlanmanın başka yolları bulunur ama yok edilen gıda bir daha geri gelmez. Zeytinin karası, geleceğimizdir” ifadelerini kullandı.
“Doğanın dengesiyle oynamayın”
Konuşmasında ekolojik dengenin bozulduğuna da dikkat çeken Gürer, “Yılanı öldürünce fare çoğalıyor, tilkiyi vurunca domuz artıyor. Her canlının doğada bir dengesi var. Orman vasfını yitirdi denilerek yapılan imar uygulamaları doğayı katlediyor. Börtü böcek, kuş, kaplumbağa yok sayılıyor” dedi.
Kanun teklifinde satır aralarında gizli tehlikeler olduğunu belirten Gürer, “Bu yasa yalnızca geçici bir kazanç sağlar ama insanlığın geleceğini yok eder. Yağma ve talanı meşrulaştıran bu teklifin vicdanlarda yeri yoktur. Gelin, bu yasayı geri çekin” çağrısında bulundu.