Bazı konuları araştırırken ilginç oluşumları da bulabiliyorsunuz Yazının başlığını okuyunca bende merak uyandıran bu ifadenin sizlerde de merak uyandırabileceğini düşünerek konuyu açmaya çalıştım.
Günümüz dünyasında “NEET” (Not in Education, Employment or Training) olarak bilinen bu kavram, Türkçe’de “ev genci” olarak tanımlanmaya başladı. Tanımın ifadesi de şu kelimelerle anlatılıyor. Eğitimde de istihdamda da olmayan gençleri ifade eden bu gerçeğin dikkat çekmeye başladığını görüyorum.
Genel anlamda ciddi sayılabilecek bir sosyal probleme işaret ettiğinden. TÜİK’in “Ev Genci araştırması” araştırmasına göre Türkiye’de her üç gençten biri bu kategoride yer alıyor ve bu durum yaklaşık dört milyon kişiye tekabül ediyor.
Eğitim ve danışmanlık faaliyetlerimde karşılaştığım bireyler ile yaptığım kişisel sohbetlerde çocuklarının evde kalmayı tercih ederek evden çalışıp gelir etme yöntemlerini tercih ettiklerini ve üniversite okumanın anlamsızlığını ileri sürerek, aşırı tahsil yapmanın gereksizliğini belirttiklerini söylediklerinde, ciddi bir sosyal problem olduğuna inanmaya başladım.
BBC nin İngiltere’de yapılan yakın tarihli bir araştırmada da çalışmayan veya eğitim görmeyen gençlerin sayısının 2 milyon 870 bine yükseldiği de görülmektedir.
Covid sonrası ev genci sayısındaki artış, internet ve teknolojinin hızlı gelişimi ile tırmanmaya başlayarak sağlıksız bir topluma doğru hareket gözlenmeye başladı. Sipariş ve ödeme sistemlerinin oldukça fazla gelişmesi ile artış göstermeye devam eden bu gerçek olgu, giderek toplumun ruh ve beden sağlığını etkiliyor, ebeveynleri de birçok olayda çaresiz duruma çekebiliyor.
Ekonomik açıdan dışlanma riski altında olan bazı grupların bu konumda olma olasılığının daha yüksek olduğu ve oranların cinsiyete, etnik kökene, engelliliğe ve coğrafyaya göre değiştiği de görülüyor. Zayıf ruh sağlığını da tetikleyen bu gerçeğin, birçok genç için istihdamın önündeki en büyük engel olduğu, gelişen sağlık sorunları nedeniyle işsiz kalanların sayısı son 10 yılda iki katına çıkarak daha da artmaya başladığı anlaşılıyor.
Bu konuda yaptığım araştırmalarda dünya genelinde “bir trajedi” olarak nitelendirmeye çalıştığım bu durumun genel bir toplum sorunu olmaya doğru hızla gittiğini görmekteyim.
Hatta öyle bir durum oluşmaya başladı ki bu da bizi ciddi düşünmeye sevk ediyor.
Kısaca NEET ordusu olarak tanımlanmaya başlayan bu oluşumun, gelişmiş dünya ülkelerinde neredeyse bir ordu kuruluşuna kadar gidebildiği tahmin ediliyor. Bazı ülkelerdeki bu gençler sahte askeri giysiler giyerek, geçit törenleri veya şiddet içermeyen ilginç gösteriler yapmaya başladığı bile görülüyor.
İstihdam olmayan takım olarak tanımlanan bu oluşumların Dünya çapında var olan bir örgüt olduğu bile söyleniyor. Bu ordu, çalışmaya ve onun yorucu görevlerine karşı mücadele etmeyi amaçlar, dinlenmek ve yorgunluğun çok yaygın olduğu bu aktif toplumu terk etmek için bu oluşumlarda birikir ve ileride tehlike yaratabilecek bir teşkilat haline gelebilir.
Ailemizde dikkat etmemiz gereken bu gerçeği yazmak zorunda kaldım. Uzun zamandır izlediğim bu kitlelerin tembelliğe doğru çoğunluk yapmaya başladığı, evde oturup bilgisayar oyunları ile cips ve zararlı içecekleri tüketerek sağlıklarını bozduklarını görmekteyiz. Hepiniz çocuklarınızın sizden ayrı bir yaşam sürmeye başladığı gerçeğini kabul ettiğini biliyorum. Türk toplumu olarak bizlere aykırı gelen bu oluşumların genel kabul görmüş toplum kurallarını oldukça bozmaya başladığı ve sokaklardaki şiddet artışının da nasıl tırmandığını üzülerek izlemekteyiz.
Her şeye olduğu kadar bu duruma da oldukça fazla dikkat etmemiz gerektiği düşüncesiyle,
Kalın sağlıcakla,
Sinan Bayraktar 14 Şubat ’25