Gündem

Emeklilik yerine eğitim seçti! Kurumlar almasa da cezaevlerine gönüllü gitmek istiyor

Mustafa Tekoğul, 60 yaşından sonra tanıştığı filografiyle binin üzerinde kişiye ilham oldu; şimdi cezaevlerinde mahkumlara umut olmak istiyor.

Abone Ol

Kocaeli'nin İzmit ilçesinde yaşayan 71 yaşındaki Mustafa Tekoğul, 60 yaşından sonra tanıştığı filografi sanatını yalnızca bir hobi olarak değil, adeta hayatının anlamı haline getirdi.

Ahşap üzerine çivi ve tellerle sabırla işlenen bu kadim sanatla ilk kez bir sergide karşılaşan Tekoğul, gördüğü eserlerden öyle etkilendi ki, hemen bir kursa kaydoldu. Zamanla ustalaştı, ardından öğrendiklerini başkalarına aktarmaya başladı. Bugün binin üzerinde kişiye bu sanatı öğreten Mustafa Tekoğul, artık yaş mevzuatı nedeniyle resmî kurumlarda ders veremiyor olsa da, mücadelesinden vazgeçmiş değil. Özellikle cezaevlerindeki mahkumlara ücretsiz eğitim vererek onların hayatına dokunmayı amaçlıyor.

60 Yaşında Başladı, Binlerce Hayata Dokundu

Filografiyle 60 yaşında tanışan Mustafa Tekoğul’un hayatı, bu karşılaşmayla bambaşka bir yöne evrildi. Bir öğretmen arkadaşının önerisiyle gittiği sergi, onun için adeta bir dönüm noktası oldu.
“Gördüğümde büyülenmiştim,” diyor Tekoğul. “Bunu mutlaka öğrenmeliyim dedim ve KOMEK'teki kurslara yazıldım. İlk başta sadece hobi olarak başlamıştım ama zamanla eğitimci oldum.” Kursiyerlerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan Tekoğul, 9 yıl boyunca Kocaeli’nin farklı ilçelerinde, halk eğitim merkezlerinde, üniversite yurtlarında eğitim verdi. 11 yıldır bu sanatla iç içe olan Tekoğul’un sınıfından geçenlerin sayısı ise binin üzerinde.

“Kendimi Genç Hissediyorum ama Mevzuata Takıldım”

Mustafa Tekoğul’un en büyük kırgınlığı, yaş sınırı nedeniyle artık resmî kurumlarda ders verememesi. Fiziksel olarak kendini genç ve enerjik hissettiğini vurgulayan Tekoğul, bu sınırlamanın kendisini oldukça üzdüğünü dile getiriyor:
“Ben kurs vermeye devam etmek istiyorum. Gençlik sadece yaşla ilgili değil; inancı ve ideali uğruna fedakârlık yapabilen herkes gençtir. Ama maalesef mevzuata takıldığımız için artık kurumlarda ders veremiyorum.” Bu durum onu yıldırmıyor. Kendi atölyesinde özel dersler vermeye devam eden Tekoğul, bilgisini ve deneyimini paylaşmak için farklı yollar aramayı sürdürüyor.

Cezaevlerine Umut Olmak İstiyor

Filografi eğitimiyle yalnızca sanatı değil, sabrı ve huzuru da insanlara aşılamak isteyen Tekoğul’un gönlünde özel bir yer var: Cezaevleri. “Mahkumların ruh hallerini çok iyi biliyorum,” diyen Tekoğul, cezaevlerindeki mahkumlara ücretsiz eğitim vermek istiyor. Hedefi, sanatı bir terapi aracı haline getirerek bu kişilere yeni bir yön, yeni bir umut kapısı açmak.
Ancak burada da aynı engel karşısına çıkıyor: “Kurumlar mevzuat nedeniyle görevlendirme yapamıyor. Ben ücret de istemiyorum. Yeter ki bana izin verilsin, mahkumlara dokunayım.”

"Nehirden Denize Özgür Filistin" Tablosuyla Anlamlı Bir Mesaj

Tekoğul’un filografiyle yalnızca öğretici değil, mesaj taşıyan işler de yaptığını gösteren bir örnek de "Nehirden Denize Özgür Filistin" temalı çalışması. Japon bir öğretmenin Filistin için yaptığı resimden esinlenen Tekoğul, bu resmi filografiyle yeniden canlandırdı. “Bu hikayeyi duyunca çok etkilendim,” diyen usta sanatçı, tablonun hem teknik hem de duygusal yönünü Japon hocaya hediye ederek paylaştı. Eser daha sonra Japon Başkonsolosluğu tarafından da takdir edildi.

Bir Sanatla Binlerce Hayat Değişebilir

Filografi, tarih boyunca unutulmuş, zamanla yeniden hatırlanan bir sanat dalı. Mustafa Tekoğul, bu sanatın hem geçmişle hem de gelecekle kurduğu köprüye dikkat çekiyor: “Filografi asırlık bir sanat ama zamanla unutulmuş. Yeniden can bulması için çaba harcamamız gerekiyor. Her yaştan insan bu sanatla ilgilenebilir. Ben onlara öğretiyorum ama aslında çok şey de öğreniyorum.” Tekoğul’un hikâyesi, yaşın sadece bir sayı olduğunu ve insanın her yaşta yeni başlangıçlar yapabileceğini gösteren en güzel örneklerden biri.