15 Temmuz hain darbe girişiminin 9’uncu yıl dönümünde, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul 1. Ordu Komutanı Alaaddin Tokel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan, İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, gaziler ve çok sayıda şehit yakını Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret etti. Kabirler başında Kuran-ı Kerim okunarak dualar edildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat törende yaptığı konuşmada, "Ölen kahraman şehitlerimizi yad ediyoruz, Kuran-ı Kerim tilaveti ve dualar eşliğinde, onlara minnet borcumuz var. Tüm Türkiye'de o gece saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanlara inen kahraman halkımız kötü niyetli zalim darbecileri püskürtmeyi başarmıştır ve hem şanlı tarihimizde, hem dünyada destan yazmıştır. Bu destan; hürriyet, milli iradeye sahip çıkma, inancına sahip çıkma, bu dünya tarihine yazılan bir destan olmuştur. Bu uğurda; vatan toprakları için, inancı için, canını seve seve feda eden 253 kahraman şehidimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. 3 bine yakın gazilerimizi şükranla yad ediyoruz, onlara acil şifalar sağlıklı ömürler diliyoruz ve milyonlarca halkımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Çünkü onlar meydanlara çıkıp darbecilere, tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı göğüslerini siper ettiler. Halkın vergileriyle alınmış silahlarını halka doğrultan o zalimlere karşı vatanlarını, hürriyetlerini korumuşlardır. Yeni bir vesayetin doğmasını engellemişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bin yıllık bu kutsal topraklardaki tarihimizde gerçekten 15 Temmuz gecesi yazılan zafer, çok şanlı bir zaferin adı olmuştur. Bu milletin zaferidir ve milli birliğin zaferi olmuştur. Şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız ve unutturmayacağız. 15 Temmuz'daki hain darbe girişimini de unutturmayacağız. O gece kaygıyla, endişeyle başladı ama esenlikle, zaferle destanlarla son buldu ve Cumhuriyetimiz, ülkemiz, vatanımız İnşallah bu topraklarda ilelebet payidar olacak; halkımız vatan topraklarını her şartlarda sahip çıkacağını bir kez daha o gecede gösterdi. Geçmişte de gösterdi, bundan sonra da gösterecektir. Ne mutlu ki, aziz vatanımızda şanlı milletimizle beraber bu topraklarda yaşıyoruz ve Cenab-ı Allah'a şükrediyoruz" ifadelerini kullandı.
Şehit yakını Ayşe Bingöl, babasının 1992 yılında Erzurum’da şehit düştüğünü belirterek, "Şehidimiz Erzurum’da, biz de buraya geliyoruz ziyarete. Bugün de ziyaret etmek istedim. Şehitlerimiz Allah rahmet eylesin hepsine, ben küçük yaşta yetim kaldım. Her zaman gelip, ziyaret etmek istiyorum. Bundan sonra bir daha şehit haberi duymak istemiyoruz, bu süreçten devletimiz yüzünün akıyla çıkar, bir daha terör olayı yaşamak istemiyoruz, bunlar son olsun istiyoruz" dedi.
15 Temmuz günü Saraçhane’de şehit düşen Ömer Cankatar’ın kardeşi Faruk Cankatar ise, "Olaylar daha başlamamıştı. Saat 20.30, 21.00 gibi Cumhurbaşkanımız çağırınca, Saraçhane’nin karıştığını görünce 1 dakikalık mesafeden çıktı gitti. Abim şerefli ve asaletiyle, merhametiyle, fedakarlığıyla, cesaretliyle yaşayan bir insandı. Bu bir haçlı, hilal savaşıydı. Hilallerin mutlaka bir işgali olacak" şeklinde konuştu.
Ömer Cankatar’ın yanında olan arkadaşı Muzaffer Bardak ise, "Ömer kardeşimle birlikte tankların önündeydik. Asker kışlaya denilince, önce Ömer’imi vurdular 4 kurşunla. Ağzı, kolu ve alnından. Bayrak düşmek üzereyken bayrağı aldım, bize de mermi yağdı. Bana, ‘hakkını helal et, annemden helallik al’ dedi. Bu bayrak için, vatan için gerisi teferruattır. Ya şehit, ya gazi olacağım. Ömür boyu, kıyamete kadar bunu unutmayacağım. Hakkımı helal etmiyorum hainlere" dedi.