Doğru yerde miyiz ?
 

Abone Ol


Yaygın olmasa da bir kural olarak benimsenir. Vardığımız noktadan rahatsızlık duymamız, geldiğimiz yolu hatalı kılmaz.
Çoğu zaman biz ve yol sabit olmamaktayız
Öyle anlar oluşur ki ,içinizde hep varolacağını hissettiğiniz birçok şey yok olur, onların yerine de beklenmeyen üzüntü veya mutluluk kaynakları yerleşir. 
Yine de bazen öyle bir tıkanırsınız ki, sanki bütün bir hayatı yanlış yaşamış gibi hissedersiniz.
Örneğin çocukluğunuzdan beri kurduğunuz ve hayal ettiğiniz mesleği yaptığınızda bu hayalinizden soğuyabilir, ben bu insanla evlenemezsem ölürüm dediğiniz bir izdivaç gerçekleştikten bir süre sonra keşkeler ile boğuşmaya başlayabilirsiniz. 
 Bezen yoğun bir tempoda çalışıp zirveye ulaştığınızda kocaman bir boşlukla karşılaşabilirsiniz. 
Tüm enerjisini çocuklarına yönlendirmeyi seçen bir ebeveyn, çocuklar büyüdüğünde kaybettiği zaman için hüsrana uğrayabilir.
Sevdiğiyle bir ömür hayali kuran bir eş, yıllar sonra manipülasyonun gölgesinde bir ilişki içinde olduğunu anladığında, boşa yaşadığına inanabilir.
Hayat amaçlarımız bizi yarı yolda bırakabilir.
Yolumuz tıkandığında hayat amacımızı sorgularız. Eğer nihai bir hedef bulabilirsek, bu sayede hayal kırıklığına uğramayacağımız bir yol belirleyeceğimize inanırız.
Çoğu zaman yaşamda sürüklenirken bir şeyi unuturuz: Yaşamayı.
“Duygu ve düşüncelerimizle kendimizi hayatın akışına bırakarak kendimizi bulabiliriz ancak.”
Bazen ve belki de asıl yapmamız gereken, yaşam yolculuklarında kendimizi tanımak ve nerede durduğumuzu bilmektir.
Durduğunuz yeri bilir ve arkanız veya önümüzdekileri iyi tanırsak mutluluğu da yakalarız.
Kalın sağlıcakla