Hafta başında oynanan ve Kocaelispor’un Beşiktaş’a 3-1 mağlup olduğu karşılaşma, sadece skorla değil, hakem kararlarıyla da uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor. Maçta Kocaelispor lehine verilmeyen iki penaltı pozisyonu başta olmak üzere birçok karara tepki gösteren futbol kamuoyu, en sert eleştirilerden birini eski Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı ve köşe yazarı Mustafa Çulcu’dan aldı.
Sabah gazetesindeki köşesinde Ali Şansalan’ın tutumunu ağır sözlerle eleştiren Çulcu, hakemin “taraflı ve tehditkâr beden dili” kullandığını savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bir takıma sinirli, diğerine babacan... Bu çağdaş hakemlik değil. Durumu idare eden, güven kaybettiren bir yaklaşımdır. Yutturduğunu sanma, herkes görüyor.”
“Bazı oyunculara fırça, bazılarına sempati”
Mustafa Çulcu, Şansalan’ın sahadaki ikili tutumuna özellikle dikkat çekti. Karşılaşmada bazı futbolculara sert uyarılarda bulunulurken, bazılarına “babacan ve sempatik” bir tavır takındığını belirten Çulcu,
“Hakem oyuncuya fırça atmaz, adalet dağıtır. Ama Şansalan adeta sahada bir tarafın üstüne yürüdü, diğer tarafla dostça ilgilendi,” dedi.
Ayrıca karşılaşmanın kritik anlarında verilen ve verilmeyen kartlara da değinen Çulcu, özellikle Kocaelispor lehine çalınabilecek bir penaltı pozisyonunun görmezden gelinmesini eleştirdi.
“Maça iyi başladı, klasik Şansalan’a döndü”
Mustafa Çulcu’nun “Herkes görüyor Şansalan!” başlıklı yazısında dikkat çeken bölümlerden biri de hakemin maç içindeki performans değişimi oldu:
“Maça iyi başladı ama sonra klasik Ali Şansalan’a döndü. Tempo yükselince ayak uyduramadı.”
Kocaelispor’un ikinci yarıdaki dirençli futboluna rağmen Şansalan’ın yönetiminin maçın önüne geçtiğini belirten Çulcu, hakemliğin sadece teknik kararlar değil, tavır, duruş ve adalet anlayışı olduğunu vurguladı.
Taraftarlar sosyal medyada destek verdi
Çulcu’nun yazısı, Kocaelispor camiası ve taraftarları tarafından da büyük ilgi gördü. Sosyal medyada kısa sürede yayılan yazıya destek mesajları gelirken, birçok taraftar hakem kararlarının sadece bu maçla sınırlı kalmadığını, benzer örneklerin tekrarlandığını savundu.