Çoğu zaman karşılaştığımız bir cümle
‘’O kadar yoğun oluyorum ki, boş vakit bulamıyorum ve birçok işi yapmakta zorlanıyorum’’ söylemini yapan ve çok yakınımızda olan insanları hepimiz görüyoruz.
Gerçekten boş vakit yok mu acaba.
Zaman zaman bana da oluyor.
Acaba ben mi ayarlamakta zorluk çekiyorum veya bu konuda bir şeyleri yanlış mı yapıyorum sorusunu soruyorum.
Sevdiklerime vakit ayıramıyorum, işlerim karışabiliyor veya oldukça sıkışabiliyor.
Bir okuma yaparken korkutucu bir istatistikle karşılaştım.
Okuduğum bir makaleye göre, “Özellikle parasal ve finansal hizmetlerde stres kaynaklı devamsızlıkların sayısı, 2008 mali krizinin hemen sonrasındaki dönemden daha yüksek.”
Söz konusu yazıda İstatistik ABD'den bir ankete atıfta bulunuyor, sonuçların diğer ülke insanlarında da aynı oranlarda olduğunu iddia ediyor. Hatta biraz daha fazla analiz ettiklerinde tüm sektörlerde çalışan insanların kendilerine zaman yaratamadığı için ağır hastalıklara uğradıkları anlatılıyor.
Çalışma yaşamımızda genellikle yüksek riskli, yüksek performanslı bir rolde olduğunuzda, tavsiye genellikle aynıdır: daha fazla uyuyun, yeterince egzersiz yapın, sevdiklerinizle zaman geçirin, iyi bir iş mentoru ile temasta olun ve onlarla çalışarak kendinizi tanıyın.
Gerçekten ihmaller ve ertelemeler ile birçok şeyin ve belki de özellikle hayallerimizi kaybedebiliyoruz.
O zaman gelin bunu biraz düzelmeye çalışalım.
Bu konuda kendime de birkaç öneri oluşturarak başladım ve genellikle başarılı olabiliyorum.
Boş zamanınız olmadığını hissettiğinizde daha fazla zaman yaratmanın bazı uygulamalar ile güzelleşebileceğini görebilmekteyim.
Güne erken başlamak bu işin önemli bir yönetim şeklidir.
Sabit bir işte iseniz zaten erken kalkmak zorundasınız. Boş ve serbest çalışma ortamında olanlar için her zaman kolay olmuyor ama en uygun olanı bu görünüyor.
Bizim kültürümüzde özellikle ahilik döneminde esnaflara tavsiye niteliğinde çok kullanılan bir ifadedir.
İnsan rızkı sabah erken dağıtılmaya başlar, dükkanınızı erken açarak bu rızıklardan yaralanmayı öğrenmeniz gerekir.
Her gün beyinsel meditasyon da işe yarayan bir tekniktir.
Örneğin, 20 dakika meditasyon yaparsanız ve kendinizle ilgili gevşeme teknikleri kullanırsanız stres seviyeleriniz düşecek, kendinizi daha berrak ve sakin hissederek günü daha verimli kullanabileceksiniz.
Egzersiz ve uykuya öncelik vererek verimliliği ve sağlığı daha da arttırabilirsiniz.
Egzersiz gerçekten size daha fazla enerji verir ve gün içinde daha fazla zaman kazanmanızı sağlar.
Küçük şeyleri kafaya takmamaya çalışın. Çakıl taşları ile uğraşmak yerine sahanın bütününü görün
Aslında pek de önemli olmayan şeyler hakkında stres yaparak çok fazla zaman kaybedebilirsiniz.
Eğer yapabiliyorsanız delege edin.
Zaman alıcı bir görevi işe daha uygun birine devretmek kadar daha fazla saat kazandıran bir şey yoktur.
Diğer departmanlara, size güvenmeden, yapmaları gerekeni yapma yetkisi veren bir çerçeve oluşturmaya çalışın. Yönetici iseniz küçük ve sizce el oyalayan işleri hemen devredin. Korkmayın. İnsanlar hata yaparak öğrenirler ve küçük işlerdeki hatalar büyük zararlar yaratmayacaktır. Oysa siz delege etmediğinizde kendinizce önemli ve zarar yaratabilecek işleri sıkıştırıp yanlış bir zamanlama ile yaptığınızda önemli kayıpları yaşayabileceksiniz.
Ve önemli bir ayrıntı.
Çalışmak için çalışmayın
İç yaşamında genellikle sabah 08 de gelip akşam 17'de çıkmanız gerektiğine dair yazılı olmayan bir beklenti vardır. Bunu uygun bir şekilde kullanmak da önemlidir.
Teknolojinin zamandan tasarruf sağlayan gücünden yararlanarak da önemli zaman kazanabilir ve kendinize vakit ayırabilecek imkanları yaratabilirsiniz.
Parmaklarımızın ucundaki teknolojiyi düşündüğünüzde, daha az değil daha fazla zamanımız olmalı. Size zaman kazandırabilecek birçok uygulama ve araç var, bunların çoğu işe ve tüm sektörlere özgüdür.
Ailenizle daha fazla zaman geçirmek için kişisel hayatınızda neler yapabileceğinize de bakmanızda fayda olabilir.
Sevdiğiniz şeyleri daha çok yapın.
Güne daha fazla saat katamayız. Ama sahip olduğumuz saatleri değerlendirebiliriz.
Boş zaman yoktur, boşa geçirilmiş zaman vardır düşüncesiyle kalın sağlıcakla.
Sinan Bayraktar 18 Şubat ’25