Bizi sınırlayan kelimeler

Abone Ol

Öyle kelimeler varki, hemen hemen her gün kullanıyoruz ama kullanma bicimimizde o kelimelerin bize neler yaptığını yüklediğimiz anlamın üzerimizde ne gibi etkilere neden olduğunu çok fazla farketmiyoruz. Şu kelimeler üzerine durup bir düşünelim. Hangimiz bu kelimeleri sıklıkla kullanıyor. Kafamızı bu konuya biraz yoralim. Sahip, üretim, tüketim, yaratıcılık, niyet, ego ve bilgelik. Bu kelimeler aslında nasıl kelimeler ama bizim anlayışımız onu nasıl sınırlayıcı bir hale getiriyor. İnsan türü olarak hepimiz bir yatıcının eserleriyiz. Yatarici olmak ne demek. Etrafınıza bakarak deneyip yanılarak yeni bağlantılar kurma çabası. Sahip kelimesinin anlamını da bir çoğumuz ayrıntılı şekilde araştırmamışızdır. Kökenini inceledigimizde Sahabe'den geldigini görüyoruz. Sahip olduğumuz şeyler aslında belli bir süre yoldaşlık ettiğimiz şeyler. Hiçbir şeye sahip değiliz aslında ama her şeyi hunharca kullanıyoruz. Hepimiz biliyoruz kefenin cebi yok. Ama bilmekle yapabilme ya da hayatta uygulayabilmek aynı şey değil. Çoğumuz bir çok şeyi biliyoruz ama uygulamıyoruz. Sürekli biriktiriyoruz. Sahip olduğumuzu sanıyoruz. Soranlara ben kazandım, ben biriktirdim, bunlar benim diyoruz. Onlara malik olduğumuzu sanıyoruz. Sahip kelimesine atalarımızın yüklediği anlam aslında bir uyarı. Bize diyor ki sen onlara malik değilsin sen nefesine bile malik değilsin. Büyüklerimiz hep hatırlatır. O para o güzellik o güç pat diye bir şey olur elinden ucar gider. Sen belli bir süre eşlik ediyorsun onun hakkını ver. O senin değil. Sen onunla yol alıyorsun. Birlikte gidiyorsun.
Böyle düşününce sahip olduklarım gözüme başka gözükmeye başladı. Evimiz var ama ona sahip ve malik değiliz aslında. Çünkü olup gideceğiz. Yanımızda sahip olduklarımızı götüremeyiz. Peki kendimize sahip çıkmak sırtımızı sıvazlamak hangimiz yapabiliyoruz? Hep başkalarını düşünüyoruz. Bize en büyük yoldaşlık eden en çok yardımda bulunan aslında kendimiz değil miyiz?
Üretimin anlamı ise değer yaratmak. Günümüzün üretim dünyası ve üretim anlayışına pek uymuyor.