Bir şey olma arzusu

Abone Ol

Hepimizin yaşam beklenti ve isteklerinde muhakkak ki bir şey olabilme arzusu yer alır.
Zaten bu arzu ve istek olmazsa insan olmanın erdemi yok olur.
Yaşamımızın tüm sürecine bir film izler gibi bakın,göreceğiniz tek şeyin her olayda birşey olabilme mücadelesi veya erişebilme istek ve arzusunu görebilirsiniz.
Bu uğraşının bir bölümünde
Ve belki de koşturmacanın ortasında, arada bir durmalı ve şu tuhaf sorgulamaları yapmalıyız. 
Ya geceleri uykumu kaçıran, beni kıyaslamalara sokan, bazı uğraşılarımda olamadığım için kendimi suçladığım o kimlik aslında benim arzum değilse?
Ya kendimi bildiğim günden itibaren rol model aldığım kişilerin sadece başarılarını değil, istek ve arzularını da taklit ediyorsam?
Yine kocaman bir soru olarak şunu sorabiliyor isem;
Bugün peşinde koştuklarım beni gerçekten mutlu eder mi?
İşin özüne bakarsak, evrimsel olarak türümüzün başarısı taklitçiliğimizde gizlidir.
Hatta zoolojide önemli bir konu olarak incelenmiştir.
Bazı hayvanlar kendi kendi konfor alanlarını korumak ve gelebilecek zararları engellemek amacıyla zarar verecek olanların bedensel hareketleri ile seslerini taklit ettikleri bilinir. Çünkü o karşı konfordan gelebilecek mutluluğu beraber paylaşmak içgüdüsü de etkin olabilmektedir. Örneğin papağanların ve muhabbet kuşlarının bizim seslerimizi taklit etmesi gibi.
Birşey olabilmek sanatı olarak adlandırdığım girişimcilik ve bunun geliştirdiği buluşçuluk,başkalarının arzusunu değil,kendi istek ve hayallerini geliştirme sanatıdır.
Başını yastığa koyup uykuya dalarken, yarın ne yapmalıyım,nasıl yapmalıyım,vazgeçmemek için daha neler olmalı gibi düşüncelere kurgulayarak uyuduğumuzda,sabah “sen” olarak kalkacak ve o kurguladığınızı kimsenin arzusuna göre değil kendi düşüncelerinize göre gerçekleştirdiğinizi göreceksiniz.
Çünkü rüyasını görerek uyudunuz ve hedefi tasarladınız demektir.
Kopyala ve yapıştır olmaktan vazgeçerek kendimiz olduğumuzda değil hayalleri, dünyayı yeniden kuracağınızı unutmayın
Kalın sağlıcakla