Düşüncelerimizde genellikte kendimize ait değerleri öncelikle yönetmeye odaklanıyoruz.
Doğal olarak normal bir davranış olan bu düşünce hepimizin gelecek şekillendirmesinde en önemli davranış kalıbı olarak görülür.
Hepimizin gelecek kurguları ve bu kurgular içerisinde de sevinçler ve kaygılar yer alır.
Beklentiler tüm insanlık için hep mutluluk ve sevinçleri kurgular,hatta birçok neden yok edilerek bazen bu düşünceler Ile kaygılarımızı da yok edebiliriz.
Ancak ,bugünün dünya koşullarına bakıldığında yaklaşık 8,5 milyar seviyelerinde seyreden insanların büyük bölümündeki beklentilerin keyifsiz olduğunu söylersek çok yanlış düşünmeyiz.
Özellikle ekonomiyi yorumlayan biri olarak bu konuda çok mutsuz ve beklentisiz insan gruplarını görebilmekteyim.
Neden diye sorduğumda ise kendimce yaptığım değerlendirmelerde beklenenlerin umut dolu olmadığını görebilmekteyim.
Son 30 yıldır dünyadaki mülteci hareketlerine baktığımızda beklentilerin mutsuzluk olduğunu çok iyi anlayabilirsiniz.
Çünkü yiyeceğini bulamayan,geçimini sağlayamayan,küresel ısınma koşullarından çok fazla etkilenen,çevreleri bozulan,endüstri adı altında hastalıklarla boğuşan,küçücük bir mikrop Ike milyonları ölen,para ve servet karşısında ezilen insan gruplarının çaresizlikleri gördüğümüzde bunun ne kadar geçerli bir beden olduğunu anlıyoruz.
İster ekonomik,ister diğer nedenler insanların birçok konuda mutsuz olmasını sağlıyor.
En büyük tehlikenin ise bu beklentilerdeki mutsuzluk oranının genç kuşaklarda olduğunu görüyor ve endişe ediyoruz.
Beklentilerimiz mutlu,geleceğimiz umutlu,yaşamımız sağlık dolu olsun.
Kalın sağlıcakla
Sinan Bayraktar