Hayat, geri dönüşü olmayan olayların, seçimlerin ve değişimlerin bir toplamıdır.
Belki de bunu adı hayatın tek yönlü yolculuğu olmalı
Yaşamımızda insan olarak, zamanın tek yönlü akışına mahkûm bir varoluşu sürdürürüz. Bu bağlamda, bazı şeylerin geri döndürülemez olduğunu anlamak, hayatın kırılganlığına dair farkındalığımızı artırabilir ve geleceğe yönelik daha bilinçli seçimler yapmamıza yardımcı olabilir.
Örneğin Zaman, en geri döndürülemez kavramlardan biridir. Kaybedilen zaman bir daha geri getirilemez; geçmişte yaşanan bir an, artık sadece bir hatıra olarak kalır. Her anımız, geleceğimizi şekillendirir ve geçmişimizi değiştirmenin imkânsızlığı, hayatın temel bir gerçeğidir. Bu nedenle, zamanı nasıl kullandığımız, hayatımızın gidişatını belirleyen en kritik unsurlardan biridir.
Aynı şekilde yaşamımızı sürdürdüğümüz doğada da geri döndürülemez birçok süreç vardır. Bir ağacın kesilmesi, bir hayvan türünün yok olması ya da çevrenin tahribatı, geriye dönüşü olmayan zararlar yaratır.
İklim değişikliği, bu durumun en çarpıcı örneklerinden biridir. Fosil yakıtların yıllarca sorumsuzca kullanılması, dünyanın dengelerini bozmuş ve bu süreç, geri döndürülemez bir noktaya yaklaşmıştır. İnsanlık olarak, çevresel etkimizi azaltmak için şimdi harekete geçmezsek, doğanın bu geri dönüşsüz yolculuğu yaşamın her alanında hissedilecektir. Tüm uzmanlar 2030 yılında ciddi bir kuraklığa ve insanlık için zorlu dönemlerin başlangıcına işaret etmektedirler
İnsan ilişkilerinde de bazı şeyler geri döndürülemezdir.
Söylenen bir söz, yapılan bir hata ya da kaçırılan bir fırsat, ilişkilerin seyrini değiştirebilir.
Bu geri döndürülemezlik, bir anlamda insan hayatının güzelliğini ve sorumluluğunu artırır. İlişkilerdeki kırılmalar, bazen onarılsa bile eskiye dönmek mümkün olmaz. Bu durum, dikkatli ve özenli bir yaşam sürmemiz gerektiğinin altını çizer. Hep belirttiğim bir söz vardır.
Ben söylediklerimin esiri, söylemediklerimin sahibiyim.
Bazı şeylerin geri döndürülemez olduğunu kabul etmek, bizi yaşamda daha bilinçli kararlar almaya iter. Zamanımızı, kaynaklarımızı ve ilişkilerimizi değerli kılmanın önemi, geri döndürülemezliğin farkındalığıyla artar. Her seçim, bir başka seçimi elimizden alır ve her karar, bir daha geri alınamayacak bir yola çıkmaktır. Bu yüzden, yaşamın bu yönlü akışını kabullenmek, daha anlamlı bir hayatın kapısını aralayabilir.
Geri döndürülemez olanla barış içinde yaşamak, bize insan olmanın anlamını daha derinden hissettirebilir. Bu anlayışla, geçmişin pişmanlıklarından çok, geleceğin umutlarına odaklanmayı öğrenebiliriz.
Daha dikkatli ve daha özenli bir yaşama doğru hareket etmenin yolu da kendimizin ve etrafımızın farkına varmak ile olacaktır.
Kalın sağlıcakla, İstanbul, 31.12.2024
Sinan Bayraktar