Uluslararası Kocaeli Kitap Fuarı, bu yıl “Anadolu Mayasının Esası Birliktir” temasıyla kültür ve düşünce dünyasının önemli isimlerini bir araya getiriyor. Fuarın onur konuğu olan Psikiyatrist-Yazar Prof. Dr. Kemal Sayar, Kocaeli Kongre Merkezi Akçakoca Konferans Salonu’nda gerçekleşen söyleşisinde Anadolu irfanına, insan ruhunun en derin yerinden seslenerek anlam kattı.
“Anadolu mayası, varlığa hayretle bakabilmektir” diyen Sayar, irfanın temelini sadece bilgiye değil, sezgiye ve derin görgüye dayandırdı. Söyleşiye Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın da katılarak dinleyiciler arasında yer aldı.
“Yazmak bir iyileşme biçimidir”
Konuşmasına “Söz şifadır” diyerek başlayan Kemal Sayar, yazmanın ve okumanın insan ruhunu iyileştirme gücünü vurguladı. “Terapiste gidemiyorsanız, yanınızda sizi dinleyecek biri yoksa, kağıda sarılın. Yazmak iyileştirir” sözleriyle dinleyicilere içsel bir yolculuğun kapısını araladı.
Romanların ve edebiyatın ise insanı kendi dışına taşıyan bir tecrübe sunduğunu belirten Sayar, “Romanlar, başka bir insan olmanın nasıl bir şey olduğunu öğretiyor” dedi. Yazmak ve okumak, ona göre insanın kendiyle temas kurma biçimi.
“Anadolu mayası, her varlığa hürmettir”
Fuarın bu yılki teması olan “Anadolu Mayası”na da güçlü bir vurgu yapan Sayar, bu kavramı sadece kültürel bir yapı değil, varoluşsal bir duruş olarak tanımladı. Yunus Emre’nin “Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır” mısrasını hatırlatarak, her cana ve eşyaya duyulan hürmeti bu mayanın özü olarak sundu.
“Hayat, görebilen gözler için sürekli bir mucizedir” diyen Sayar, mevsimlerin dönüşünden insan ilişkilerine kadar her ayrıntıda derin bir anlam taşıyan Anadolu ruhunu anlattı. “Biz yaradılışa hayretle bakmayı unutursak, medeniyeti kaybederiz” dedi.
“Kalp kırmak irfana en uzak davranıştır”
Konuşmasında sık sık Mevlana ve Yunus Emre’den alıntılar yapan Sayar, birlik, kardeşlik ve merhamet mesajlarıyla salona dokundu. “Her insan Allah’ın bir temsilcisidir” diyen Sayar, kalp kırmanın, gönül incitmenin Anadolu irfanına aykırı olduğunu vurguladı.
“Dört kitabın manası; kendin için ne diliyorsan, başkası için de onu dilemekten ibarettir.”
Bu anlayışın, toplumsal barış ve insanlık onuru için hala geçerli bir rehber olduğuna işaret etti.
“Tut demeden tut elimi”: Duyulmamış bir dua
Söyleşinin en duygusal anında, dedesinin kendisine sıkça söylediği “Tut demeden tut elimi” sözünü paylaşan Sayar, bu ifadenin görünmeyen yaralara merhem olabileceğini söyledi. İnsanların çoğu zaman yardıma ihtiyaç duyduğunu fark edemeyeceğini belirten Sayar, “Anadolu mayası; fark etmeden düşene el uzatmaktır” dedi.
“Her insan eksiktir. Ama biz birbirimizin eksiğini tamamlayacak şekilde yaratıldık.”
“Gönül yapmak bu coğrafyanın en büyük ödevidir”
Konuşmasının sonunda “Gönül yapmak” kavramına dikkat çeken Sayar, kibirin bu toprakların ruhuna uymadığını belirtti. “Kibir, kendini bilen insanın harcı değildir. Üstün olmak yerine bir gönlü imar etmeyi tercih etmeliyiz” diyerek, irfan geleneğimizdeki tevazu kültürüne işaret etti.
“Her insan bir cevherdir. Ona hor nazarla bakmak, kendimize bakmamaktır” diyen Sayar, Anadolu mayasının bugüne düşen ahlaki sorumluluğunu hatırlattı.
“Hızır gibi yetişmek, Sumud gibi direnmek”
Söyleşisinin son bölümünde yardımseverliğin bir erdem değil, bir bilinç olduğunu belirten Kemal Sayar, insanın yalnızca duygularla değil, vicdanla hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
“İyilik, bir merhamet gösterisi değil; acıyı görüp geçememektir.”
Sayar, Sumud Filosu'ndan söz ederek, inanç ve kimlik farkı gözetmeden vicdan ortaklığında birleşen insanlığın güçlü bir direniş sergilediğini söyledi. “Allah’ın kuluna ulaşması için insana insan gerek. Hızır gibi yetişmeli, yükünü fark etmeden taşımalıyız” dedi.
Söyleşi sonunda Kemal Sayar, okuyucuları için kitaplarını imzaladı.
📚 Fuarda Anadolu’nun sesi yükseliyor
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 15. Uluslararası Kocaeli Kitap Fuarı, 4-12 Ekim tarihleri arasında Kocaeli Kongre Merkezi'nde ziyaretçilerini ağırlıyor. 515 yayınevi ve STK’nın yer aldığı fuarda, 1050’den fazla etkinlik düzenleniyor. “Anadolu Mayası” temasıyla gerçekleşen fuar, yalnızca bir kültür etkinliği değil; aynı zamanda medeniyet değerlerinin yeniden hatırlandığı bir buluşma noktası niteliği taşıyor.
