15. Uluslararası Kocaeli Kitap Fuarı’nda konuşan Prof. Dr. Abdulvahap Akıncı, tarihin kazananlar tarafından yazıldığını belirterek, “Resmi tarih kurgudur, kendi tarihimizi kendimiz yazmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Tarihi yazanlar, resmi ideolojiye uygun bir toplum inşa etmeye çalışıyor”
Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuar kapsamında “Türkiye’nin Siyasal Hayatı” başlıklı söyleşiye katılan Prof. Dr. Akıncı, tarih yazımının toplumsal bilinç üzerindeki etkisine dikkat çekti. “Tarih olgusu çok önemlidir çünkü kazananların yazdığı tarihtir” diyen Akıncı, özellikle resmî tarihlerin, mevcut rejimin ihtiyaç duyduğu biçimde kurgulandığını vurguladı.
Akıncı, “Bu sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde böyledir. Tarihi yazanların bir kısmı batılı mantıkla, oryantalist kafa yapısıyla olaylara yaklaşarak bize yabancı bir tarih ortaya koyuyor. Dışarıdan dayatılan bu tarih anlayışı, evlatlarımızın doğruyu öğrenmesine engel olur” dedi.
“Kendi tarih anlayışımızı oluşturmak zorundayız”
Konuşmasında, toplumsal hafızanın dış kaynaklı söylemlerle şekillendirilmesine karşı çıkan Akıncı, “Bizim tarihimize, kendi toplumumuza bizim içimizden çıkan insanların ışık tutması gerekir. Tarihi anlamak, bugünü kavramanın da anahtarıdır” ifadelerini kullandı.
Ebeveyn-çocuk ilişkileri de gündeme geldi
Süleyman Paşa Salonu’nda gerçekleşen diğer söyleşilerde ise aile içi iletişim ve edebi eserlerin psikolojik etkileri ele alındı. Yazar Sevilay Yılmaz, “Çocuklarla İletişim” konulu söyleşisinde, çocukların aile içinde sorumluluk alması ve sağlıklı iletişimin temel taşları üzerine konuştu.
“Fareler ve İnsanlar” psikolojik bakışla analiz edildi
Psikologlar Şevval Osmanoğlu ve Sedanur Okudan ise John Steinbeck’in klasik eseri “Fareler ve İnsanlar” üzerinden, karakterlerin psikolojik yapıları ve toplumsal baskılar üzerine değerlendirmelerde bulundu. Söyleşide, eserin günümüz insan ilişkilerine ışık tuttuğu vurgulandı.
